Prof. Dr. Hasan Yılmaz Kimdir? – Psikolojik Bir Mercekten İnsan Davranışları Üzerine Bir Analiz Psikologlar, insan davranışlarının karmaşık yapısını çözümlemeye çalışırken, her bireyin iç dünyasına dair derin bir anlayışa ulaşma amacını taşırlar. İnsanlar, bilinçli ve bilinçdışı motivasyonlarla hareket eder; bu yüzden her davranış, duygusal, bilişsel ve sosyal boyutların bir birleşimidir. Prof. Dr. Hasan Yılmaz gibi önemli bir akademisyenin hayatı ve kariyeri, bu üç temel psikolojik boyutun nasıl şekillendiğini ve bir insanın içsel dünyasında nasıl yol alındığını anlamak için bir pencere açar. Prof. Dr. Hasan Yılmaz, yalnızca akademik alanda değil, aynı zamanda insan psikolojisini derinlemesine anlamaya çalışan bir bilim insanı olarak…
Yorum BırakYazar: admin
Prekambriyen: Zamanın Sessiz Hikayesi ve Evrimin İlk Adımları Her anlatı, başlangıçsız bir evrenden çıkar ve bir şekilde karanlıkların ötesine geçer. Kelimeler, düşünceler ve imgeler gibi, zaman da bir yolculuk gibidir; bilinçli bir şekilde, ardında bıraktığı izlerin ışığında şekillenir. Bir edebiyatçı için, her çağ, her dönüm noktası bir öyküye dönüşebilir. Prekambriyen, belki de evrenin derinliklerine dalarak, yaşamın ilk soluklarını duyabileceğimiz en ilginç başlangıçlardan biridir. Peki, biz bu sessiz dönemi nasıl anlatmalıyız? Zamanın, düşüncenin ve varoluşun ilk izlerini nasıl hayal edebiliriz? Prekambriyen, bize evrenin anlatılmamış hikayelerini fısıldayan bir zaman dilimidir. Bu yazı, Prekambriyen’in ne olduğunu anlamak için bir edebi yolculuğa çıkmayı amaçlıyor.…
Yorum BırakKonya Ilgın Hangi Boydan? Siyaset, Güç ve Toplumsal Yapılar Üzerine Bir İnceleme Güç, sadece bir siyasi güç değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin ve yapının derinliklerinde yer alan bir kavramdır. Güç, kimlerin belirli kararlar üzerinde etkiye sahip olduğunu, hangi kurumların bu kararları şekillendirdiğini ve toplumun hangi değerlerle şekillendiğini belirler. Konya Ilgın’da, kültürel ve toplumsal dinamiklerin gücünü anlamak, hem tarihsel hem de siyasal anlamda önemli bir soru oluşturur. Peki, Ilgın’da toplum nasıl yapılandırılmıştır? Hangi ideolojiler kök salmış, hangi kurumlar bu düzeni sürdürür? Erkeklerin stratejik bakış açısı ile kadınların toplumsal katılım ve demokratik etkileşim odaklı bakış açıları arasındaki gerilim, bu sorulara nasıl etki…
Yorum Bırak“2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu” Çerçevesinde Kamulaştırma Şerhi Ne Anlama Gelir? Kamulaştırma şerhi, bir taşınmaz üzerinde ileride veya yürürlükte olan bir kamulaştırma işleminin varlığını tapu siciline yansıtan hukuki bir kayıttır. Bu kavramı anlamak için yalnızca hukuki metinlere bakmak yetmez; aynı zamanda tarihsel arka planına, toplumsal bağlamına ve akademik tartışmalarına da göz atmak gerekir. 1. Tarihsel Arka Plan Türkiye’de kamulaştırma kavramı, özel mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında kurulan bir denge çerçevesinde gelişmiştir. Anayasa’nın 46. maddesinde, “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hâllerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını… kanunla gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya… yetkilidir.” hükmü yer alır.…
Yorum BırakKamulaştırma Ne Anlama Gelir? Felsefi Bir Bakış Açısı Bir filozof olarak, çoğu zaman dünyayı daha derinlemesine anlamak için sorular sorarız. Her kavramın, yaşamın farklı yönlerine ışık tutan bir anlamı vardır. Kamulaştırma da, belki de en çok tartışılan ve üzerinde düşünülmesi gereken kavramlardan biridir. Bir mülkün, bireyden alınarak kamu yararına devredilmesi durumu, sadece hukuki bir işlem değil, aynı zamanda bireysel haklar, toplumsal değerler ve güç ilişkileri arasında derin bir etkileşim yaratır. Kamulaştırma ne anlama gelir, ve bu anlam, sadece yasal bir çerçeveye mi oturur, yoksa etik, epistemolojik ve ontolojik açılardan farklı bir anlamı var mıdır? Kamulaştırma: Kavramın Derinliği Kamulaştırma, devletin ya…
Yorum BırakKalaylamak Ne Demek? TDK’ye Göre Anlamı ve Toplumsal Dönüşümle İlişkisi Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini sürmek, genellikle en basit görünen kavramlardan bile derin anlamlar çıkarmamıza olanak tanır. Kelimeler, kültürlerin, toplumların ve bireylerin evrimini anlamak için birer anahtar olabilir. Bugün, “kalaylamak” kelimesi üzerinden hem tarihsel bir yolculuğa çıkacak hem de bu kelimenin günümüzde nasıl bir toplumsal ve kültürel dönüşüm geçirdiğini inceleyeceğiz. TDK’ye göre kalaylamak ne demek? Bu soruya cevap ararken, sadece bir kelimenin anlamına değil, aynı zamanda ona yüklenen toplumsal anlamlara da odaklanacağız. Hazırsanız, geçmişin derinliklerine inmeye başlayalım. Kalaylamak Nedir? TDK’ye Göre Anlamı Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre kalaylamak, bir metalin…
4 YorumCemal Kamacı da Neler Var? Güç, Toplumsal Düzen ve İktidarın İzinde Siyaset bilimi, toplumların güç ilişkilerini, iktidar yapılarındaki değişimleri ve bu yapıların bireyler üzerindeki etkilerini analiz etmeye çalışan bir disiplindir. Gücün, toplumsal düzenin belirleyicisi olduğunu ve iktidarın yalnızca yönetici sınıflar arasında değil, aynı zamanda toplumsal katmanlarda, cinsiyetler arasında ve kurumlar üzerinden de nasıl yapılandığını görmek gerekir. Sadece devletin en üst kademesinde değil, sokaktaki insanın gündelik hayatında da iktidar izleri vardır. Bu noktada, Cemal Kamacı’nın siyasal düşünceleri, toplumsal düzenin dinamiklerine dair önemli ipuçları sunmaktadır. İktidar ve Kurumlar: Cemal Kamacı’nın Perspektifi Cemal Kamacı, Türk siyasal hayatında önemli bir düşünür olarak, toplumsal yapıların…
8 YorumAydınlatma Şiddeti Nasıl İfade Edilir? Felsefi Bir Yaklaşım Felsefi Bakış Açısıyla Aydınlatmanın Doğası Aydınlatma, yalnızca fiziksel bir olgu değildir; insanın dünyayı algılama biçiminin, düşünsel kapasitesinin ve bilgiye ulaşma şeklinin bir simgesidir. Felsefe tarihinde aydınlık ve karanlık, bilgelik ve cehalet arasında kurulmuş derin bir ilişki vardır. Her iki kavram, insanların varlıklarını anlamlandırma çabalarında önemli bir yer tutar. Ancak, bu metaforik anlamları bir kenara bırakıp, gerçek anlamda aydınlatma şiddetini düşündüğümüzde, fiziksel dünyadan daha fazlasını sorgulamaya başlarız. Aydınlatma şiddeti nasıl ifade edilir? Bu soruya cevap verirken, yalnızca ışığın gücünü değil, aynı zamanda bu ışığın insan algısı, etik değerler ve bilgi üzerindeki etkilerini de…
8 YorumPhilippe Petit Nasıl Oldu? Felsefi Bir İnceleme Felsefe, insanın dünyadaki yerini, varoluşunu ve anlamını sorgulayan bir yolculuktur. Her birey, yaşamının anlamını ararken, dünyaya dair derinlemesine bir düşünsel keşfe çıkar. Ancak bu yolculuk bazen tuhaf ve alışılmadık yolları da içerebilir. Philippe Petit’in İkiz Kuleler arasında ip üzerinde yürüdüğü an, birçoğumuza yalnızca olağanüstü bir cesaret gösterisi gibi gelebilir. Ancak, onun bu eylemi, aynı zamanda etik, epistemoloji ve ontoloji gibi felsefi sorulara dair derin bir anlam taşır. Peki, Petit nasıl oldu? Gerçekten ne yaptı ve bizlere ne öğretti? Bu yazıda, Philippe Petit’in eylemini felsefi bir bakış açısıyla ele alacak, onun “gerçekliği”, “bilgiyi” ve…
4 YorumILEV Ne Demek? Eğitim ve Öğrenme Üzerine Pedagojik Bir Bakış Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Samimi Girişi Öğrenme, sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda dünyaya bakış açımızı, davranışlarımızı ve değerlerimizi şekillendiren bir süreçtir. Öğrenme süreci, bireylerin hayatlarında iz bırakan, onları dönüştüren bir güce sahiptir. Bir eğitimci olarak, her gün karşılaştığım öğrencilerle kurduğum bağ, sadece bir öğretme-öğrenme ilişkisi değil, aynı zamanda birlikte bir şeyler inşa etme sürecidir. Bu bağlamda, eğitim dünyasında yeni bir kavramla tanışmak beni her zaman heyecanlandırır. Bugün, ILEV nedir, neyi ifade eder ve öğrenme teorileri ile pedagojik yöntemlerle nasıl ilişkilidir sorularını mercek altına alacağım. ILEV, genellikle bir eğitim…
6 Yorum