İçeriğe geç

Mahvettim mi mahvetti mi ?

Mahvettim mi, Mahvetti mi?

“Mahvettim mi, mahvetti mi?” sorusu, bazen bir anlık kararın, bazen de uzun süre biriktirdiğimiz duyguların sonucudur. İçsel bir sorgulama gibi, bazen hayatın içine düştüğümüz çukurların ardından kendimize sorduğumuz, ama yanıtını bulmakta zorlandığımız bir soru. İstanbul’da ofiste sabah akşam çalışırken, akşamları blog yazan bir insan olarak, bu soruyu defalarca kendime sordum. Çünkü her gün bir şeyleri yanlış yapıp yapmadığımı sorgulamak, günümüzün en yoğun meşgalesi gibi. Peki, gerçekten mahvettim mi? Yoksa bu sadece bir his mi? Hadi, bu soruyu birlikte biraz daha derinlemesine inceleyelim.

Geçmişin Gölgesinde: Mahvetmek Ne Demek?

Her şey geçmişte başlar, değil mi? Mahvetmek, bazen birine zarar vermekle, bazen de kendi hayatına yaptığın hatalarla ilgili olabilir. Mesela ben, birkaç yıl önce bir karar vermek zorunda kaldım ve sonrasında yanlış bir adım attım. O an, “Mahvettim!” demek çok kolaydı. Ama şimdi, daha olgun bir kafayla, bu kararın belki de hayatta bana öğreteceği bir şey olduğunu düşünüyorum. Hatalar, acı bir öğretmendir, diyorlar. Belki de geçmişte yaptığımız hatalar, şu an bizi biz yapan o küçük anlar. Ama bununla birlikte, hata yapmanın, doğruyu bulma yolunda bir ön koşul olduğu gerçeğini de göz ardı edemem.

Geçmişteki o “mahvettiğim” anlar, bana dersler verdi. İnsanların birbirini kırmasından ve yanlış anlamalardan çok fazla şey öğrendim. Yine de o anı tekrar yaşasam, acaba aynı hatayı yapar mıydım? Kendimi affedebilir miydim? İşte bu sorular, hep bir kaygı yaratıyor insanın içinde.

Bugünün Etkisi: Mahvetmek ve Kendini Affetmek

Peki, günümüz? Hani, bazen düşünüyorum, “Gerçekten her şey mahvoldu mu? Yoksa hala toparlanabilir mi?” Bugün, bir hata yaptığında ya da bir konuda eksik kaldığında, toplumsal baskılar o kadar güçlü ki, kendini tamamen mahvetmiş hissediyorsun. Özellikle sosyal medyanın da etkisiyle, her şey anında görünür hale geliyor. Yani bir anlık yanlış bir davranışın ya da söylemin, seni “mahvettim” hissine sürüklüyor. Ancak şunu da unutmayalım ki, bazen toplumsal yargılarla kendi içsel yargılarımız karışabiliyor. Mesela, bir konuda hata yaptıysam, herkesin beni yargılamasına gerek yok. Önemli olan, kendimi affedip, düzeltmek için adım atıp atamayacağımdır.

İstanbul’da bir kafenin köşesinde, kahvemi içerken internette dolaşırken, bazen birinin attığı tweet’e bakıp “Ya, bu kişi gerçekten mahvetti mi?” diye düşünüyorum. Ama sonra fark ediyorum ki, o kişi de benim gibi bir insan, kendi içinde bir sorgulama yapıyor. Belki de bu yüzden hepimiz birer “mahvetmiş” gibi hissediyoruz. Çünkü hata yapmak, sadece başkalarına değil, kendimize de zarar vermek anlamına geliyor. Ve çoğu zaman, kendimize verdiğimiz zarar, başkalarından daha büyük oluyor.

Gelecekte Ne Olacak? Mahvetmek ve Yeni Başlangıçlar

Gelecekte bu “mahvettiğim” duygusu nasıl şekillenecek? Bu soruyu sorarken, aslında sadece bireysel anlamda değil, toplumsal anlamda da bir değişim sürecindeyiz. Bir hata yaparak kendimizi mahvetmek, belki de eskiye nazaran çok daha kolay. Çünkü her şey hemen hatırlanabiliyor, her şey herkesin gözünün önünde. Ama buna rağmen, “Mahvettim mi, mahvetti mi?” sorusunu her defasında sormak, aslında insanın dönüşümünü simgeliyor. Zamanla, o hata yapmış halimizle barışmayı öğrenmemiz gerekiyor. Gelecekte belki de hata yapmak, sadece öğrenmek için bir araç olacak. Hata yapmaktan korkmayan bir toplum, daha sağlıklı ve daha özgür olacak.

Hayatımda sıkça “acaba mahvettim mi?” diye düşündüğüm anlar oldu. Özellikle iş hayatında ve sosyal ilişkilerde. Ama günün sonunda, her bir hata, beni daha iyi bir insan yapma yolunda bir adım. Yani, belki de mahvettiğimiz her şey, aslında bizi yeniden yaratma fırsatıdır. Mahvetmek, sadece bir son değil, bir başlangıçtır. Geleceğe doğru adım atarken, hata yapmayı kabullenmek, belki de en büyük öğrenme kaynağımız olacaktır. Yani, kendimize ve başkalarına zarar vermeden, hayatımızı nasıl mahvetmemek gerektiğini de öğrenebiliriz, değil mi?

Sonuç: Mahvettim mi, Mahvetti mi?

Şimdi düşündüğümde, “Mahvettim mi, mahvetti mi?” sorusu, sadece geçmişi değil, aynı zamanda geleceği de sorguluyor. Hatalar, belki de hayatın en değerli dersleri. Ve her bir hatadan sonra yeniden başlamak, “Mahvettiğim” diye düşündüğümüz o anları, aslında büyümek için bir fırsat olarak görmek gerek. Gelecekte, bu soruyu sormak belki de her zaman geçerli olacak ama önemli olan, bu soruya verdiğimiz yanıttır. Mahvettik mi? Belki ama belki de her şey yeniden başlayacak kadar taze.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino.online